Beschreibung
Seminar paper from the year 2008 in the subject Theology - Miscellaneous, grade: 1,0, Ankara University theological department, language: Turkish, abstract: Bu seminer günümüzde yasayan Almanyadaki Protestanligi kisa bir incelemesini içermektedir. Seminerde ilahi kaynakli dinlerden biri olan Hiristiyanligin bugüne kadar geçirdigi tarihi süre içinde almis oldugu sekli belli ölçüler içinde kisaca tanitmaya çalistim. Ayrica Protestanligin Almanyadaki egitim ve sosyal faaliyetleri ele almaya çalistim. Tarihe bakildiginda Hiristiyanlik evrensel dinler içerisinde en fazla teolojik açidan tartismalarin yasandigi ve bölünmelerin, mezheplesme hadiselerinin ortaya çiktigi dinlerden biri oldugu görülür. Ilk basta Dogu Bati ayrilimdan kendisini kurtaramayan Hiristiyan dini bir müddet sonra reform çabalarina maruz kalmistir. Protestanligin kurucusu olan Martin Luther, Eski ve Yeni Ahit olmak üzere olusan Kitabi Mukaddese yeni yorumlamaya ve Papayi reddederek geleneksel Katolik kilisenin iman esaslarini deformasyon etmistir. Ilk reform hareketi Almanyada baslatan Luther diger din adamlari etkileyerek Ulrich Zwingli Isviçrede reformu getirmistir ve Zwinglianizm ruhunun teolojide, politik kuramlarda ve kilise düzenlemelerinde gelisimini tamamlamasi Fransiz reformcu John Calvin ile saglanmistir ve ögretilerini bugünkü Amerika Birlesik Devlete kisaca ABDye tasimistir. Bu seminerde Hiristiyanligin Tarihçesini temel hatlariyla açiklamaya ve ana konum olarak Almanyadaki Protestanligin egitim ve sosyal faaliyetleri ele almaya çalistim. 1.yüzyilda Roma Imparatorlugunun gölgesinde ortaya çikan Hiristiyanlik günümüzde iki milyari askin baglisiyla dünyanin en yaygin dinsel gelenegi konumundadir. Bir Yahudi peygamberi olan Hz. Isa, Tanridan aldigi vahyi irkdaslari arasinda yaymaya çalismis ve basta havariler olmak üzere bir grup Yahudi ona inanmistir. Isaya inanmaktadir birlikte, Yahudi inanç ve ibadetlerine de siki sikiya bagli olan bu topluluk, ahlaki ve dini konulara diger Yahudilerden daha fazla hassasiyet göstermekteydi. Isanin ortaya çiktigi dönemde Filistin bölgesi Romalilarin isgali altindaydi. Bu istilacilarla yerli Yahudi halki arasinda sürtüsmeler meydana geliyordu. Ancak Yahudilerin kendi aralarinda da birlik yoktu. Halk çesitli mezheplere ayrilmis, birbirleriyle mücadele ediyordu. Dini sekilcilik, samimiyeti ve gerçek dindarligi ortadan kaldirmistir. Böyle bir dönemde peygamberlik görevine baslayan Hz. Isanin temel amaci Hz. Musanin teblig ettigi dini canlandirarak ona yeni bir sekil ve ruh kazandirmaktir.